Hukukumuzda gerek eski gerekse yeni kanun döneminde net bir tanımı bulunmayan ve sınırları belirsiz olan holding kavramının hem tanımında hem de holding şirketlere uygulanacak olan kanun hükümlerinin bir kısmının uygulama alanlarında eski kanun döneminden beridir tartışmalar süregelmektedir. Kanuni yedek akçelerin holdinglerde kullanım şekli, eTTK’da olduğu gibi TTK’da da holdingler bakımından belirsiz ve tartışmaya açık bir biçimde düzenlenmiştir.
Holding Şirketlerde Kanuni Yedek Akçelerin Kullanımı
Kök Hücrenin Patentlenebilirliği
Kök hücrenin patentlenip patentlenemeyeceği tartışmaları 6 Temmuz 1998 tarihli 98/44/AT sayılı “Biyoteknolojik Buluşların Hukukî Korunmasına İlişkin Yönerge” (“BiyotekYön”/”Yönerge”)[1] ile başlamıştır. Yönerge kök hücre hakkında doğrudan bir hükmü içermemesine rağmen insan embriyosuna ilişkin yasaklayıcı bir hüküm tartışmanın odak noktasını oluşturmaktadır.