Hukukumuzda gerek eski gerekse yeni kanun döneminde net bir tanımı bulunmayan ve sınırları belirsiz olan holding kavramının hem tanımında hem de holding şirketlere uygulanacak olan kanun hükümlerinin bir kısmının uygulama alanlarında eski kanun döneminden beridir tartışmalar süregelmektedir. Kanuni yedek akçelerin holdinglerde kullanım şekli, eTTK’da olduğu gibi TTK’da da holdingler bakımından belirsiz ve tartışmaya açık bir biçimde düzenlenmiştir.
Ticaret Şirketleri/Ortaklıkları
Holding Şirketlerde Kanuni Yedek Akçelerin Kullanımı
6552 Sayılı Torba Kanun ile TTK md. 371’e Eklenen Yedinci Fıkraya İlişkin Değerlendirmeler
Torba Kanunun 131. maddesine istinaden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) md. 371’e eklenen yedinci fıkra, temsil yetkisindeki sınırlamaların tescili hususunda kanuna açıkça aykırı, ancak yerleşik bir uygulamayı yasal zemine kavuşturmak ve bu yolla anonim ve limited şirketlere koruma sağlamak amacıyla yeni bir düzenleme getirmiştir. Bu düzenleme sadece uygulamayı yakından ilgilendirmesi bakımından değil, teorik boyutuyla da son derece dikkat çekicidir.
Cash Pooling (Nakit Havuzu) ve Alman Hukukunda Sermayenin Korunmasına İlişkin Maddelerde Cash Pooling Lehine Yapılan Değişiklik (§ 57/I/c.3 AktG, § 30/I/c.2 GmbHG)
Cash pooling kısaca, topluluk şirketlerinin sahip oldukları nakit fazlasını günün sonunda havuz hesabına aktarmaları, nakde ihtiyacı olan şirketlerin ise bu ihtiyaçlarının havuz hesabından giderilmesi olarak özetlenebilecek, topluluk şirketleri arası nakit denkleştirme işlemidir. Amaç, topluluğun sahip olduğu toplam likiditenin en verimli şekilde yönetilmesi ve kullanılmasıdır. Nitekim cash pooling sistemi kapsamında bağlı şirketler tarafından havuz hesabına aktarılan likidite, nakde ihtiyacı olan diğer topluluk şirketlerinin başvurabileceği, topluluğun bütünü açısından bakıldığında iç, bağlı şirket açısından ise bir dış finansman kaynağıdır.
Yeni Türk Ticaret Kanunu'nda Denetçinin Sorumluluğu, Alman Sistemi mi, İsviçre Sistemi mi?
Yeni Türk Ticaret Kanunu, özellikle anonim ve limited şirketler alanında getirdiği esaslı değişikliklerle şirketler hukukuna yeni bir boyut kazandırmıştır. Bu değişikliklerden belki de en çarpıcı olanı, bu şirketlerin denetim sisteminin yeniden yapılandırılmasıdır. Artık bağımsız dış denetim zorunludur. Yeni Kanun, bu şirketlerdeki iç denetim sistemiyle ilgili özel bir hüküm içermemektedir. Bu şirketlerin denetimini yapma yetkisi ve görevi, kanunen bağımsız dış denetçiye tanınmıştır.
6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu'nda Anonim Ortaklık Yönetim Kurulunda Belirli Grupların Temsili
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu'nun "Pay Gruplarının Yönetim Kurulunda Temsil Hakkı" başlığını taşıyan 360. maddesi ana sözleşmede öngörülmek koşulu ile belirli pay gruplarının (ve azınlığın) yönetim kurulunda temsil edilmesine olanak sağlamaktadır. 1956 tarihli Ticaret Kanunu'nda bulunmayan bu hüküm İsviçre Borçlar Kanunu'nun 709. maddesinden alınmıştır.
Yeni Türk Ticaret Kanunu Çerçevesinde "Kayıtlı E-Posta Hizmet Sağlayıcıların Posta Kutusu Ve Gönderim Hizmetleri İle Kimlik Doğrulama İşlevleri"
Kayıtlı Elektronik Posta (KEP), 25 Ağustos 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Kayıtlı Elektronik Posta Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin "i" bendinde; "elektronik iletilerin, gönderimi ve teslimatı da dâhil olmak üzere kullanımına ilişkin olarak hukukî delil sağlayan, elektronik postanın nitelikli şeklini" ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Elektronik Ortamda Anonim Şirket Genel Kuruluna İlişkin Düzenlemelerin Evrimi ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunundaki Durum
Online (çevrimiçi) genel kurul uygulaması, Amerika'da 2000 yıllarında başlamasına rağmen, Avrupa?da çok yenidir. Hukukî reformların en hızlı yapıldığı Almanya'da bile internet destekli genel kurul toplantılarının geçerli olarak ancak 01.09.2009 tarihinden itibaren yapılabildiğini söylersek, sanırım konu daha iyi anlaşılabilir.
Çıkmaya Katılma
Çıkmaya katılma, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu?nun (?YTK?) limited ortaklıklar (?LO?) hukukuna getirdiği bir yeniliktir. Temellerini bir taraftan eşit işlem ilkesiyle (YTK m. 627), bir hakkın kötüye kullanılamayacağı kuralında (MK m. 2.2), diğer taraftan da, usul-dava ekonomisini sağlama anlayışında bulan bu kurum, 2005 tarihli ?limited ortaklıklar hukuku reformu? ile İsv. BK?nın 822a. maddesinde yer almış, oradan da YTK?nın 639. maddesiyle Türk limited ortaklıklar hukukuna girmiştir.